İzmir'e gidiyorduk. Tepeden uçaktan baktım. Normalde bakmam, az bakarım. "Aa," dedim, "Galiba benim yaşadığım yer görünüyor; Caddebostan." Acayip mutlu oldum, iki dakika için. Gerçekten. Sonra uçağın içine baktım tekrar. "Emniyet kemeri ışığı yanıyor mu?" dedim. "Belki tuvalete gidebilirim."
İnsan bir şeye sevinince bir gün üzüleceğini doğal olarak biliyor. Yani, "Çok gülen çok ağlar"dan ziyade, "Gül şimdi ama bir ara gerçek hayata döneceksin," gibi bir şey.
O yüzden sanırım, birkaç gün sonra erken bir ölüm haberi geldiğinde o ölüme üzülmenin yanı sıra dedim ki: "Eskisi gibi olmayacak hayat." Eskisi gibi pürüzsüz. Eskiyi de pürüzsüz sanıyorduk ya... Değildir kesin.
Gün geçtikte zorlaşıyor. Biz de daha kolay gülmeyi beceriyoruz.
İronik. Ve hüzünlü.
cok gulen cok aglamiyor da, cok aglayan cok gulmeyi ogreniyor gibi.
YanıtlaSilHer şeye Gülünce amlamsızlşıyor hayat gülüp geçemeyince gülümsemenin değeri vuruyor yüzüne...
YanıtlaSilSonuna bayıldım.Daha kolay ve iğreti gülümsemeler geriyor yanakları ve kıvırıyor dudakları
YanıtlaSilnasıl olsa ağlayacaksın, peşinen gülmek gerekir bazen.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilben o noktadayım. http://www.beyazgazete.com/video/anahaber/atv-4/2012/10/01/bahceye-ucak-dustu-328507.html ..kardeşimizdi..
YanıtlaSil